Adli Psikoloji, son yıllarda insan dünyasındaki ilişkilerin çeşitlenmesine paralel olarak her geçen gün biraz daha gelişen psikolojinin ürettiği kuramsal bilgilerin, oluşturduğu beceri ve değerlendirme süreçlerinin, yasaların uygulanmasında ve adaletin sağlanmasında ne denli işlevsel olduğunu gösteren bir bilgi dalı olarak ortaya çıkmaktadır.
Yasal konulara ve sorunlara psikolojinin ilkelerini uygulamak üzere hukuk ile psikoloji arasında kurulan ilişkiden doğan bir alandır.
"Adli Psikoloji" ya da "Adalet Psikolojisi" adı verilen bu bilim dalı kısaca, genel psikoloji biliminden elde edilen bilgilerin hukuk olaylarına uygulanması olarak tanımlanabilir (Erem, 1992). Adli psikoloji gelişmekte olan bir bilim dalıdır. ,
En yaygın olarak kullanıldığı ABD'de bile adli psikoloji alanındaki eğitim ve uzmanlaşmanın istenilen düzeyde olmadığı belirtilmektedir. Ülkemizdeki uygulamalar ise, henüz başlangıç aşamasındadır.
Adli psikolojinin hukuk sistemimiz içinde gereken yeri alabilmesi için bir yandan yasal düzenlemelere ve bu alanda daha örgütlü ve sistemli çalışmalara, diğer yandan bu alanda yetişmiş psikologlara gerek vardır. Bu alanda yetişmiş psikolog sayısının azlığı nedeniyle, diğer alanlarda çalışan psikologlar zaman zaman mahkemeler tarafından bilirkişi olarak atanmakta ve adli psikoloji alanında görev yapmak zorunda kalmaktadırlar.